Yaşamın renkleri ve seçimlerimiz

Siz bir ressamın silgi kullandığını gördünüz mü hiç? Seçtiği ve değiştirdiği fırça darbelerindeki renklerin bütünüdür resim; Hayat gibi… 

Yaşamımız adeta  ‘kendi sanatımız’dır. Bizler ‘yaşamak sanatı’nın en nadide ustalarıyız. Yoksa varoluşumuzun ne anlamı kalırdı ki?  

Bu sanatta, tıpkı resimde de olduğu gibi geçmişi silmemiz pek mümkün değildir. Aynı şekilde yapmış olduğumuz seçimler hayatımızda  önemli rol oynarlar. 

Elbette ki yanlış seçimler yapabilir pişmanlık duyabiliriz. Fakat yaşam o kadar sihirlidir ki hatalar, tekrarı yapılmadığında deneyime dönüşürler. Çünkü yaşamda her şeyin bir karşıtı tamamlayıcısı mevcuttur. İşte bu yüzden de yaşam, ruhlarımız için şifa doludur. 

Seçimlerimize gelince… Öz irademizle, akıl ve mantık süzgecinden geçirerek yaptığımız seçimler bazen yanlış olabilirler. İnsan sürekli değişen, gelişen bir varlık olduğundan bu değerlerdeki değişimler de seçimlerimizi belirlerler. Yanlış olandan dönüşümüz yine bu değişimlerle mümkün olacaktır. 

Seçimlerimizin doğru ya da yanlış olduğunu fark edebilmek için gerçekleşmesini beklemekten başka çare yoktur. Bu sebepten seçtiklerimizle oluşturduğumuz hayat resmimizde bizi rahatsız eden noktaları ancak yenileriyle değiştirebilir, dönüştürebiliriz. Bizi olmak istediğimiz insana dönüştüren yaptığımız ve yapmadığımız seçimler değil midir? 

Peki usta ressamlar gibi hayat sanatında mümkün mertebe doğru seçimler yapmak adına nelere dikkat edebiliriz? Öncelik, kendini iyi tanımak, isteklerini doğru belirlemek ve beklentilerini netleştirebilmektir. Ardından bu istek ve beklentilere ulaşabileceğimiz adımları belirlemek gerekir. İşte bu adımlarda seçimler olarak karşımıza çıkarlar. Kendimizi ve geleceğimizi şekillendirmek, toplum bilinciyle hareket edip sağlıklı ve aydınlık bir gelecek tasarlamak adına onları doğru belirlemeliyiz. 

Bunun içinde sağlıklı kararlar alabilecek bütünsel iyilik halinde olmak şarttır. Hem ruhsal hem bedensel iyilik haline, kendini iyi tanıyan, isteklerini bilen, kendi kadar başkalarına ve topluma karşı sorumluluk bilincinde olan insanlar sahip olurlar. 

Onlar hayat resimleriyle, başka insanların yaşamlarına adeta bir  ışık olurlar. Bu, tıpkı usta bir ressamın eserinin, başkalarına ilham vermesi gibidir. 

Bu insanlar yaptıkları seçimlerle hem kendi hem de başkalarının yollarını aydınlatırlar. Aynı zamanda  yanlış seçimler dahi yapsalar, onları dönüştürme ve telafi etme becerisine  sahiptirler. 

Hatalarını tekrar etmez,  deneyime dönüştürürler. Sonuçta yanlışın neresinden dönülse kardır mottosu üzerinden harekete geçerler. 

Özetle doğru seçimler kendimizi tanımanın, hayat resmimizi belirlemenin ve oluşturduğumuz bu aydınlık tabloda başkalarına ilham vermenin yegane anahtarıdırlar. Ve unutmamalıyız ki biz sürekli gelişen ve yenilenen varlıklarız. Işığımızın bol, yolumuzun aydınlık olması dileğiyle… 

Olcay MEŞE

İmaj: Brandon Lopez (Unsplash)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir